

Geçen haftasonundan başlayalım.Hava güzel olunca,biz de güzel olup dışarı çıktık.Keremle parka gittik.Kerem,bir elinde mısır bir elinde rüzgar gülü,parkta da eğlenmek istiyo hani,eller dolu;çocukların içine dalmış,ama cool takılıyo,üstteki şekle bakarsak,homini gırtlak gibi görünen Kerem(parkta kaymacalar dururken,bakınız şuna)beni şaşırtıyor...Ama ilk resime bakarsak;mısırı babasına satıp,ellerinden birini özgür bıraktığını görebiliriz.Rüzgar gülünü tercih ediyor mısıra...Bu beklenilen,tipik bir Kerem davranışı...Soldaki resime gelecek olursak,kafasındaki düşünceyi hemen okuyabiliriz.Henüz eller özgür değil.Oturmak istiyor ama kararsız,hangisinden vazgeçmeli?
Rüzgar gülü ile kavga ederek geçirdik park gezimizin son dakikalarını....Neden dönmüyormuş bu rüzgar gülü?Ben de çok merak ediyorum oğlum.Ya seni kızdırmak istiyor,ya bizi çıldırtmak istiyor.Hiç birşey için sende kabahat bulamıyorum.Ben de kızgınlığımı böyle, senin gibi ,elindeki araçlara yansıtarak,empati yapıyorum aşkım...'havaya kaldır'diyoruz.Kerem anında kaldırıyor,yeter ki dönsün....

Kerem'e, müzik aletleri seti aldık.Fatih, Realde tüm oyuncakları kolaçan edip bunu almaya karar verdi..Mızıkasından,flütüne...gelene kadar çınlattı heryeri kartopum...
Ha bi de bu aralar babası 'Kerem'e harfleri öğretecem' diye tutturdu:))Bir kartonu güzelce kesip ,tüm harfleri yazdı.Hergün 5 harf öğretiriz diye hesaplarken,beni gülme krizi tuttu.6 günde okuma öğreteceğiz galiba.:), O'nu böyle birşeyin olamayacağına ikna etmeseydim yazmayı da
öğretiyordu ...Kol kas parmakları olgunlaşma düzeyine erişmeden,çocuk yazı yazabilir mi?Hayır.
Önce olgunlaşma gerek,sonra hazırbulunuşluk gerek deyip bu bilim ötesi konuyu kapadık.
Kerem,bugün sabah Hatice teyzesiyle gezmeye çıkmıştı aslında. Bizim bahçedeki kara dutları toplamakmış dertleri.Ben gezecekler sanmışım.10 dakika sonra kapı çalındı.Kerem çok komik görünüyordu.



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder